X-Ist-Ence

Ansen

02 Aralık - 28 Aralık 2004

Galeri x-ist, genç sanatçı Ansen Atilla'nın ilk kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Türk çağdaş sanatında 'en'leri keşfetmeyi amaçlayan x-ist'in bu üçüncü sergisinde Ansen Atilla'nın yapıtlarını 2 Aralık - 29 Aralık tarihleri arasında izleyebilirsiniz. Organik ve inorganik formların dijital aygıtlar aracılığı ile şeffaflaştırılıp dış dünyadan sıyırarak beyaz uzay içerisinde yeniden yapılanmasıyla "ruh ve bedenin terk edilişi" dolaylı bir paralellik kurmakta ve soyut figüratif anlayışın hareket noktalarından birinin de altını çizmektedir.

 

***

Şeffaf alanlar katmanlaşarak uzayda yer yer eriyip, bazende birbirlerini asimile ederek benzeşip bütünleşerek yeni parçalarına büründükleri beyaz dünyalarında bedenleşirler. Yeniden yapılanan formlar halen dünyevi konumlarının getirdiği madde özelliklerini yanlarında taşırlar (ölünün eşyaları ile gömülmesi ve geçeceği diğer yaşamında rahat edebilmesi, kimlik özelliklerini oraya da taşıması). Detaydaki formlar görsel ayrım içerisinde doku özelliklerini kısmen muhafaza ederler (inançlarda, ölü bedenin mumyalaştırılması). Örneğin: Kumaş, yegane parça olarak karşımıza çıkar, bu gelgit durumu arasında yer yer forma hizmet eder ve katmanlar arasında öznel bir kimlik de kazanır.

 

Yaşam orada farklı kuralları ve fiziği içerisinde yaşanır. Daha düşsel bir şekilde: yer, zaman ve mekan karmaşasında yada boşluğunda yaşam bulur. Anlatılan bu üçlü durum içerisinde kurgulanan hikaye, yer yer ironik (İlahi Komedya gibi) hatta dramatik bir hal alır. Gerçeğin gerçekliğine inat yaşanmışlıkları, arzuları, sanki düş halinin getirdiği semboller ve anlamların üzerine bastıra bastıra bilinç altında yatanı didikler durur. Uyku ve yarı yaşam hallerinde, yani nörolojik işleyişin durgunluğunda beynin istemi dışında görüntüye ve rüyaya müdahalesinin zorluğu (formlarda plastik ve geri dönüşümü olmayan petrol atıklarının kullanılması) bir başka deyişle dirençli bazı formlara doğanın müdahalede zorlanması ile parallellik taşır. Ortaya çıkan bu soyut ifade ve anlattığı hikayeler, aslında, ruhun bedeni terk edip maddenin aslına dönmesinden çok, geri dönüşümü olmayan başka bir öze, oradan boyuta ve onun konularına, fantastik bir öte-evrene sonsuza dek geçişidir.

 

Ayrıca bu durum, işlerin tek üretim olması gerçeğini beraberinde getirir -ki bu benim tercihimdir- imaj içerisinde oluşan bir form, malzemenin özsel niteliklerinin dışında bir daha tekrarlanmaz ve ortaya çıkan iş, baskı tekniklerinin çoğaltılabilir özelliğini burada kırar, hiçbir zaman kendi ölçütlerinin katları altı veya üstü durumunda çoğaltılamaz. Bu yaklaşım pentür oluşumlarının safını tutar ve grafik anlayışın ilüstratif tavrından uzaklaşıp, işin çoğaltılamama şartını beraberinde getirir (yaşanmışın geri dönüşsüzlüğü).

 

Sonuç olarak bu işler, gerçek ve gerçekötesi durumları, benliğin ve ruhun plastik bir dile dönüşebilme özgürlüğünü özü ve geleneksel estetiği boyutunda yeniden yapılandırıp, var olduğu düşünülen ruh ile beden arasındaki boyutsal geçişi ifade problemine farklı bir bakış yolu olarak da algılanabilir

 

Ansen Atilla

Yazar

Tuval üzerine yağlıboya, 130 x 100 cm, 2004

Kanıt

Tuval üzerine yağlıboya, 146 x 97 cm, 2004

Kahin

Tuval üzerine yağlıboya, 146 x 89 cm, 2004

And justice for all...

Dijital baskı-monoprint, 150 x 99 cm, 2005

Benim için gelenler

Tuval üzerine yağlıboya, 130 x 97 cm, 2004

69 nolu oda

Tuval üzerine yağlıboya, 130 x 97 cm, 2004

The Paranoid Digital

Dijital baskı / Monoprint, 140 x 100 cm, 2004

Cephede üç gün

Dijital baskı / Monoprint, 70 x 100 cm, 2004

Who has the best artificial doggy in the whole world?

Dijital Baskı / Monoprint, 140 x 100 cm, 2004

They gave me the gun...

Dijital baskı / Monoprint, 100 x 70 cm, 2004

Taşı beni! Taşıyıcı!

Dijital baskı / Monoprint, 140 x 100 cm, 2004

Krallığım bir ata!

Dijital baskı / Monoprint, 140 x 100 cm, 2004

Do androids dream of electric sheep?

Dijital baskı / Monoprint, 140 x 100 cm, 2004

Belleğimde kayıtlı

Dijital baskı / Monoprint, 140 x 100 cm, 2004

Bebeğim...

Dijital baskı / Monoprint, 100 x 70 cm, 2004

Hücrelerime kadar hücrede

Tuval üzerine yağlıboya, 146 x 114 cm, 2004