Dışavurumcu resimlerinde tek zaafı kendini saklayamamaktır. Erkut Terliksiz, hayal ile gerçeği birleştiren figurlerinde kendini detaylarda gizler. Onun için resim içgüdüsel bir gereksinimdir. Hayatının izleri hayatın aksine spontane ve plansız bir akışta resme dökülür. Oranlar ve kurallarla sınırlandırılmış bir yolculuk değil, amorf figurlerin öne çıktığı özgür ve rahatlatıcı bir deneyimdir. Terliksiz'in bilinçaltı ile hayatının kalıntıları - aydınlık ya da karanlık - gerçekten kendi ile kalabildiği bu tek zamanda onu avlar. Geri kalandan bağımsız gibi görünen ama kişisel ipuçları barındıran resimler, insanlara kendi hikayelerini de orada bulmaları için sunulmuştur.
x-ist'te gerçekleştirdiği önceki iki kişisel sergisi, 'Debut' (2007) ve 'Yeniden Buluşana Dek'den (2010) farklı olarak yeni sergisi 'Nothing Personal'daki portrelerde net bakış ve ifade belirginleşir.Karakterlerin bakışı hikayenin duygusal yönünü cağrıştırmakla beraber seri yapıtların birbirleri ile ilişkisini pekiştirir. Ayrıca bu sergi, sanatçının son dönemlerde yoğunlaştığı deneysel malzeme kullanımından da nasibini alır. Daha önce çay poşeti, ahşap ve karton gibi gündelik malzemelere yer veren Terliksiz, 'Nothing Personal'a Türkiye'de ilk defa sergileyeceği heykel nitelikleri taşıyan üç boyutlu resmini de dahil ediyor.
Erkut Terliksiz'in Nothing Personal adlı yeni sergisi 31 Mayıs - 23 Haziran arasında x-ist'te görülebilir.
Erkut Terliksiz - Nothing Personal from x-ist on Vimeo.