Ali Elmacı’nın gözümüzün içine bakan portrelerini okumak, resimlerindeki alfabeyi çözebilmek için önce bugüne kadar yaptığı işlere bir göz atmak gerekir. 2011 yılında x-ist'te açtığı ilk kişisel sergisi "Miras Babadan Oğula Geçer"de, günümüzdeki güven kaynaklarının başında gelen aile ve para kavramını ele almıştı. 2012 yılındaki "Ateşinle Koru Beni" sergisinde, güven dayanaklarını bireyselden toplumsala kaydırarak, devlet, birey ve medya üçleminin dinamiğini, korkuyla manipule edilen toplumu ana meselesi olarak işledi.
x-ist'teki üçüncü kişisel sergisi olan "Onu Öldür, Beni Güldür"de ise Elmacı, kişisel ve toplumsal olanı harmanlayarak, otorite sahiplerinin yeni nesli şekillendirme taktiklerini iktidar eğitim politikaları üzerinden tartışıyor. Elmacı, gerçeküstü karakterleri ve detaylarla zenginleştirdiği sembolik anlatımı sayesinde, vadedilen geleceğin yanıltıcılığını, gerçek ile görünen arasındaki uçurumu vurguluyor.
"Onu Öldür, Beni Güldür" sergisindeki fantastik sahnelerde, bal yapan eşek arılarına, abaküse takılmış kurukafalara, bağırsak şeklindeki sarıklara ve gözünü izleyiciye dikmiş huzursuz çocuklara rastlıyoruz. Çekici olanla iticiyi, samimi olanla tehditkarı, doğalla yapayı, kutsalla kitsch bir arada seyrederken hangisine inanacağımızı şaşırıyoruz. Elmacı'ya göre, medya üzerinden bize sunulan imajlar, aynı bu resimler gibi kolaj ve kurguyla tasarlanıyor. Gerçeklerin manipulasyonu ile elde edilen hikayeler, güç ve güven sembolleri ile donatılarak, altın tepside önümüze sunuluyor. Elmacı, her iktidarın kendi politikalarını kabul ettirmek adına ilk müdahale ettiği alanın eğitim sistemi olduğunu ifade ediyor. Sergi başlığından da anlaşıldığı gibi, taraflı düşünceyi bir seçenek olmaktan çıkıp, hayatta kalmanın tek koşulu hali gibi gösteriliyor.
"Miras Babadan Oğula Geçer" sergisindeki payetler, "Ateşinle Koru Beni"deki kamuflaj, bu seride altın kaplı süslemelere ya da sahte fonlara dönüşüyor. Kimi zaman şiddeti, kimi zamansa bereketi tescilleyen manzaralar, biat kültürünü beslerken, kaotik ve tekinsiz bir ortamı anlamlı ve inandırıcı kılmak için zenginleştiriliyor. Masum karakterler ve Elmacı’nın kitsch fonları, bu yolda inanç ve algıları yönetmek adına rol alıyor.