GÜNDEM:
Her sabah uyanır uyanmaz kutsal kitabı yerine gazetesini okuyan 'birey' in ortaya çıkışının üzerinden yüz yıl geçmeden gündem kutsallaştı. Bugün gündem zihinlerimizin efendisidir. Belleğim ve ben efendinin gözlerinin içine baka baka birbirimize ıslık çalıyoruz.
PANTOGRAF:
Siyah-beyaz fotoğrafları evimizden alıp renklendirilmiş olarak büyüterek geri getiren biri vardı. Sanırım bu yöntemin adı 'manuel büyütme' idi.
Maniyerizmin korkunç hayaletinden kaçabilmek için neler yapmadık!
Bellekte yer etmiş bir 'an' başka bir 'an' da apansız ortaya çıkabiliyor.
Fotoğrafları büyütüp renklendiren adam bir çeşit Pantograftı.
Bu sergiyi hazırlarken ben de bir Pantograf olmak istedim.
SOVYETLER BİRLİĞİ:
Yıkılan Sovyetler, Calvino'nun 'Görünmez Kentler'i gibi; tek farkları açık seçik önümüzde durmaları.
Bu ülke, geriye trajedisi kalmış bir 'yıkıntı' olamadı bir türlü.
İsmiyle hiçbir hanedana, coğrafi veya etnik aidiyete göndermede bulunmayan bu 'proje' geçmişten çok geleceğe aitmiş gibi duruyor.
Hiçbir bakımdan pek 'güncel' değil!
ÇÖP VE BOB ROSS:
Zihnimiz bugün bir 'imgeler çöplüğü'dür. Bu durumda iyi bir çöp toplayıcısı olabilmek istiyorum, kendini hiçbir ekolojistin gözünden göremeyecek kadar iyi bir ekolojist, sanatçı olamayacak kadar iyi bir ressam.
Artık 'artık'laşmış pentür yöntemleriyle kişisel tarihinize dair resimler yaparken, 'BokundaBoncukArayanBobRoss'a dönüştürülmeniz büyük olasılık!
'Sanat'ın çöpleri içinde üstünüze kötü kokular sinebilir.
Bütün olasılıklar içinde, yine de ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi...
Şevket Sönmez, 2009 Fındıklı