Ekin Saçlıoğlu, belirli bir hikayeden yola çıkarak görsel anlatıcılığını ön planda tuttuğu önceki sergilerinden farklı olarak bu sefer; daha az hikayecilikle işlenmiş, üretim sürecinde kendiliğinden beliren serbest çağrışım kaynaklı sembollerin yer aldığı resimleriyle açık uçlu yolculuğuna bizleri de ortak ediyor.
İzleyicisi nezdinde farklı okumalara olanak tanıyan bu yolculuk rüya-gerçek, kurmaca-gerçek gibi ikilikler arasındaki esnek geçişlerle ve kullanılan sembollerin tetiklediği oyunsu çift-anlamlılıkla farklı bir niteliğe bürünüyor.
Kullanılan sembollerin, Saçlıoğlu'nun kişisel yaşantılarının görselleştirilmesi açısından bir araç olmalarının yanı sıra benzer bir diğer işlevi de, izleyicisinin doğrudan kendi yaşantısından yola çıkarak içini doldurabileceği farklı yorumlamaların önünü açması. Bu anlamda sanatçı ve izleyicisi arasında gönüllü bir ortaklık kuruluyor.