Erkut Terliksiz'in x-ist'te gerçekleşecek beşinci kişisel sergisi "The Transience of Life", seyirciyi hem kusurlarından yararlandığı deneysel malzeme kullanımı, hem de içgüdüsel resimselliği üzerinden birbirinin içine karışmış formlar arasında gerçeküstü olanı aramaya teşvik ediyor.
Erkut Terliksiz'in resimlerinde ilk bakışta sevimli bir anlatımla karşı karşıya olduğunuzu düşündüren amorf insan ve hayvan formları, inceledikçe farklı his ve dürtüleri harekete geçiren, daha vahşi ve korkutucu bir dünyanın kapılarını açıyor. Sanatçı, buluntu malzemeler ve onların alternatif yüzeyleri üzerinde rastlantısal sonuçlara izin verdiği çalışma süreciyle de aslında izleyiciyi farklı şeyler görebilmek ve yer yer mantığın ötesine gidebilmek adına çıktığı hikayenin bir parçası yapıyor. Geçmiş dönem işlerine göre sadeleşmenin dikkat çektiği resimlerinde, arka plan ve figürler arasındaki kontrast ilk bakışta hissediliyor.
"Resimle ilgili kafa karıştıran hatta biraz da yıkıcı olan şeyler var. Gördüğünüzü sandığınızın çok daha ötesinde, tuhaf bir hikayenin karşınıza çıkması söz konusu. Figürlerin ilk bakışta nasıl göründüğü, zamanla nasıl evrildiği, parçalanıp birleşerek tekrar neye dönüştüğü ve bu sürecin sonunda izleyicide merak uyandıran, gördüklerini sorgulatan, hatta zihninde gizli kalmış hikayelere dokunan bir etki bırakması çok önemli… Bu etkinin aynı şekilde izleyicinin hislerinde de yarattığı değişim, resimde ilk ne gördüğü ve neyi bulup, neyi kaybettiğine bağlı olarak evriliyor."
- Erkut Terliksiz